• Milli Edebiyat sanatçıları Batıyı körü körüne taklit etmeye karşı çıkmıştır; ancak edebiyatta Batılı türler olan makale, fıkra, roman, hikaye… gibi türleri kullanmayı yanlış görmemişlerdir.
• Milli Edebiyatın getirdiği en önemli yenilik Yeni Lisan hareketini başlatarak dilde o döneme kadar değişik zamanlarda hedeflenen; ancak başarılamayan sadeleşme hareketini başarmak olmuştur. Bu dönem sanatçıları, konuşma diliyle edebiyat yapmışlardır.
• Sanatçılar, kendilerine kaynak olarak kendi öz kültürlerini görmüşler ve milli ögelerden beslenmişlerdir. Bu dönemde yaşanan Milli Mücadele de dönemin değişik eserlerinde işlenmiştir.
• Yoksulluk, aile hayatı, ahlaki çöküntü… gibi toplumsal konular işlenmiş, sanatçılar o dönemde yaşanan sosyal sorunları eserlerine taşımıştır.
• Daha önceki dönemlerde yüzeysel işlenen Anadolu ve Anadolu halkı bu dönem sanatçılarının birçok eserinde işlenmiştir.
• Eserlerinde işledikleri temayı, gerçekçi bir biçimde ele almak isteyen sanatçılar, gözleme önem vermiş ve eserlerinde gözlemle topladıkları bilgileri kullanmışlardır.
• Eserlerde her kesimden insanın sorunları dile getirilmiş, Servetifünun Edebiyatında yapılan “sadece aydın insanların dertlerini anlatma” geleneğinden kaçınılmıştır.
• Bu dönem edebiyatı toplumsal özellik göstermiş, sanatçılar hem dönemine ayna tutmuş hem de yaşanılan toplumsal sorunlara çözüm yolları gösterilmiştir.
• Batı taklitçiliğinden kaçınarak, milli konulara yönelme, yeni ve milli bir edebiyat ortaya koyma amacı güdülmüştür.
• Türk kültürü ve tarihi el değmemiş bir hazine olarak kabul edilmiştir.
• Dil birliğini, ulus-devlet anlayışının temeli olarak gören Milli Edebiyatçılar Türkçeyi bilim ve sanat dili haline getirme, dil bilinci yoluyla milli bilinç oluşturma, halk kül-türüne yönelme ve halkı eğitme gibi amaçlarına ulaşmak için dilde sadeleşmeye gitmişlerdir.
• Sade bir dili savunmuşlar, dilde karşılığı bulunan ve dilimize fazla oturmayan Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmamıştır.
• “Toplum için sanat” anlayışı çerçevesinde eserler ortaya konmuştur.
• Halkın yaşamı ve sorunlarının yanı sıra bireysel konular da işlenmiştir.
• Mizahi üslup önemsenmiş, mizah ve hiciv türünde eserler de verilmiştir. Milli Edebiyat’ın yukarıdaki özelliklerinden de anlaşılacağı üzere bu dönem edebiyatı kendisinden önceki Tanzimat, Servetifünun ve Fecriati Edebiyatlarına göre birçok farklı özellik taşır. Bunun en önemli sebebi ise bu dönemin beslendiği kaynaklardır. Döneminin dil anlayışı
• Dil sadeleşmiştir.
• Konuşma dili olarak İstanbul Türkçesi benimsenmiş, yazı dili ile konuşma dili arasındaki fark kalkmıştır.
• Türk dilinin kuralları belirlenmiş, Arapça ve Farsça'dan gelen tamlamalar yerine Türkçe tamlamalar kullanılmış.
• Türkiye Türkçesine diğer Türk lehçelerinden sözcük alınmamalıdır görüşü savunulmuştur.
• Terimler bilimle ilgili olduğu için aynen kullanılmalıdır görüşüne vurgu yapılmıştır.
• Türkçülük akımı önem kazanmıştır.
ÖMER SEYFETTİN (1884 – 1920)
- Maupassant tarzı olay hikâyeciliğinin bizdeki en büyük ismidir.
- Hikâyeciliği meslek olarak gören ilk sanatçıdır.
- Genç Kalemler dergisinde yayımlanan “Yeni Lisan” makalesiyle dilin sadeleştirilmesi gerektiğini savunmuştur.
- Uzun cümlelerden, söz oyunlarından, yabancı sözcük ve tamlamalardan kaçınmış, konuşma ve yazı dili arasında bir uyum kurmaya çalışmıştır.
- “Toplum için sanat” anlayışıyla milli değerlere yönelmenin önderliğini yapmıştır.
- Realist bir yazardır.
- Hikâyelerinde milli’ bilinci uyandırma ve güçlendirme amacı taşımıştır.
- Mizahtan da yararlanarak toplumdaki aksayan yönleri eleştirmiştir; bu bakımdan hikâyeleri toplumsal hiciv karakteri taşır.
- Hikâyeleri teknik açıdan zayıftır, tasvirlere, psikolojik tahlillere önem vermez, daha çok olayı ön plana çıkarır.
- Türk tarihi, toplum sorunları, çocukluk anıları ve balkanlardaki Türkler, başlıca konulardır.
- Kısa cümlelere dayanan okurun dikkat ve heyecanını canlı tutan bir anlatımı vardır.
- Hikâyelerinde menkıbe, efsane, destan, halk fıkraları ve tarihten yararlanmıştır.
- Kitaplaştırmadığı az sayıda şiiri de vardır.
- Efruz Bey ve Yalnız Efe adlı eserleri “uzun hikâye”, “roman” olarak da değerlendirilmektedir.
- Eserleri:
- Hikâye: Ashab-ı Kehfimiz, İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Bomba, Bahar ve Kelebekler, Forsa, Beyaz Lale, Aşk Dalgası, Gizli Mabet, Tarih Ezeli Bir Tekerrür, Pembe İncili Kaftan, Kaşağı, Falaka, Kızıl Elma Neresi, Başını Vermeyen Şehit, Diyet, And, Teke Tek, Kütük, Harem (uzun hikâye) Efruz Bey
ALİ CANİP YÖNTEM (1887 – 1967)
- Fecr-i Ati topluluğundan Genç Kalemler dergisine geçmiştir.
- Hem heceyi hem de aruzu kullanmıştır.
- Eleştirileri, makaleleri ve edebiyat tarihi araştırmalarıyla tanınmıştır.
- Eserleri:
- Şiir: Geçtiğim Yol
- Makale: Milli Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey’le Münakaşalarım
- Antoloji: Türk Edebiyatı Antolojisi
ZİYA GÖKALP (1876 – 1924)
- Türkçülük akımını sistemleştirmiş ve Türk milliyetçiliği fikrini “Türkiyecilik”, “Oğuzculuk ve Türkmencilik”, “Turancılık” devrelerine ayırmıştır.
- Şair ve yazar kimliği kadar sosyolog olarak da önemlidir; sosyoloji çalışmalarında Emile Durkheim’den etkilenmiştir.
- Türk sosyolojisinin kurucusu olarak görülmüştür.
- İslamiyet öncesi Türk tarihiyle ilgili araştırmalar yapmıştır.
- Konuşma dilinin aynı zamanda yazı dili olmasını, edebi eserlerde İstanbul ağzının esas alınmasını ve heceyi kullanmak gerektiğini savunmuştur.
- Eserleri:
- Dergi: Yeni Mecmua, Küçük Mecmua
- Şiir: Kızıl Elma, Yeni Hayat, Altın Işık
- Makale: Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak
- İnceleme: Türkçülüğün Esasları, Türk Medeniyet Tarihi
- Mektup: Malta Mektupları
MEHMET EMİN YURDAKUL (1869 – 1944)
- ”Türk Şairi”, “Milli Şair” unvanlarıyla anılmıştır.
- Milli duyguları dile getirdiği ilk şiiri Cenge Giderken’leheceyle şiir yazma eğiliminin öncülüğünü yapmıştır.
- Anadolu insanının acılarını, düşmana karşı mücadelesini coşkun bir dille anlatan ilk şairdir.
- Bütün şiirlerinde sade bir dil ve hece ölçüsü kullanmıştır.
- Eserleri:
- Şiir: Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanı, Aydın Kızları, Zafer Yolunda, Ankara, Turan’a Doğru, İsyan ve Dua
MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ (1890 – 1927)
- Edebiyata Fecr-i Ati’yle ve şiirle girdi, sonraları Milli Edebiyat’a katıldı.
- Türk kültürü, dili ve uygarlığıyla ilgili önemli çalışmalar yaptı.
- Türk edebiyat tarihi alanında dünyaca ünlü bir bilim adamıdır.
- Ordinaryüs Profesör unvanını almıştır.
- Hoca Ahmet Yesevi ve Yunus Emre’yi tanıtmıştır.
- Eserleri:
- Edebiyat tarihi Makale: Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebiyatı Tarihi, Türkiye Tarihi, Azeri Edebiyatına Ait İncelemeler, Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları, Türk Saz Şairleri